zeki otomotiv logo
Ford Özel Servis & Orjinal Yedek Parça
 
Haber & Duyuru
BLOK MUAFİYETİ - Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak!

 

-Blok Muafiyeti nedir?

AB'nin temel kavramlarından bir tanesi AB üye ülkeleri ve vatandasları arasında

serbest ticaret ve rekabet. İsteyen her kisi serbestçe dilediği ticareti yapmalı

noktasından hareket ederek, sınırların ve gümrüklerin kalkmasına kadar uzanan bir

serbest ticaret ve rekabet ortamı yaratılması hedefiyle yola çıkılmıs. Ancak gerek satıs

ve gerekse satıs sonrası hizmetleri (yedek parça ve servis) özel eğitim, bilgi, beceri ve

yatırım istediğinden otomotiv sektörünü hemen "serbest ticaret kavramı" kapsamına

alamayacaklarını gören AB kural koyucuları "otomotiv sektörünü" bu serbest ticaret

kavramından "bir sure için" BLOK OLARAK MUAF tuttular. Bu sebeple AB içinde

otomotiv sirketleri, ana sirket, bayi, yan sanayici, servis ve yedek parçacı olarak tam

serbest ticarete geçis sürecinde bir muafiyet kazandılar. Đste buna Blok Muafiyet

denir. Ancak 1996 dan beri AB çesitli düzenlemelerle bu muafiyeti azaltma yolunda

adımlar atmaktadır. Biz de 1996 basında AB Gümrük Birliği üyesi olduğumuz için AB

ce rekabeti tesvik edici yönde alınan her türlü kararı en geç 12 ay içinde uygulamak

zorundayız.

 

-Türkiye’ de ne zaman uygulanmaya baslanacak?

AB de Blok Muafiyet en son 2005 Ekim ayında revize edildi, bizde de seklen 2006

Ekiminde ayni kuralların yürürlüğe girmis olması gerek.

 

-Uygulamada yasanabilecek sorunlar neler olabilir?

AB Blok Muafiyet kuralları henüz Avrupalı araç üreticileri tarafından bile tam kabul

edilmis değil. Çoğunluğu bu karara çesitli nedenlerle direniyorlar veya kendilerine

göre yorumlarda bulunuyorlar. Hemen tümü Avrupa kökenli olan Türk otomotiv

sanayi ve yan sanayinin de bu direnci göstermesi doğal. Pek çoğu bu kararı

uygulayacak sekilde kendi içlerinde düzenlemelerini yapmıs olsa bile bunu açıkça

söyleyip ilan etmiyorlar. Dolayısıyla hemen her kafadan bir ses çıkıyor ve bu serbest

ticaret yapmak isteyenlerin önüne dev bir sorunmus gibi konuyor. Halbuki is basit:

Otomotiv ürün satıcısı, yedek parçacı ve servisçi bu karara göre ayrı ayrı birimler.

Otomotiv firması bayisini "illa servis aç, yedek parça bulundur" diye zorlayamaz.

Servise de "illa parçanı benden alacaksın" diyemez. Adam es değer kalitede olduğu

belgeli her marka parçayı alıp satabilir ve servisine gelen araca takabilir. Servis açmak

isteyen herkes ana firma kriterlerini yerine getirdiği takdirde servis açabilir. Birden

fazla markaya servis hizmeti verebilir. Yani su an "özel servis" konumunda olup bir

türlü "resmi servis" statüsü kazanamamıs servis atölyeleri ana araç üreticisi veya

ithalatçısı firmaca öngörülen gerekli kriterleri yerine getirdikleri taktirde bal gibi yetkili

servis olurlar. Otomotiv bayisi de istediği kadar baska marka araçların satısını

yapabilir. Ancak piyasa ile 100 yılı askın süredir oynamayı huy edinmis ve tüm ortamı

da buna alıstırmıs olan ana firmaların bunları kabul etmede yan çizdiklerini görüyoruz.

En büyük sorun bu. Ama göreceksiniz bir tanesi AB kurallarına uygun hareket ederek

öncülük yapsın bir haftaya kalmaz (bir iki prestij markası dısında) tüm Türk otomotiv

sektörü sıfır numara Avrupalı olur çıkar.

 

-Otomotiv sektöründe ne gibi değisikliklere yol açacak?

Yıllarca tek kisinin elinde bir yapıya sahip otomotiv sektörü bu yapıya geçmek

zorunda. Aksi halde bırakın AB adaylığımızı 10 yasındaki Gümrük Birliği anlasmamız

bile tehlikeye girer. Hem kökeni AB'de olan ana sanayi firmalarımız bu kuralları AB

içinde -isteseler de istemeseler de- uygulayacaklarına göre Türkiye için ayrı bir

uygulama yapamazlar. O zaman bir tek vatandasın bile AB'ye yapacağı sikayet

üzerine kendi ülkelerinde büyük cezalara çarptırılacaklardır. Bunu göze alamazlar.

Türkiye'de özellikle oto sanayi sitelerinde, KOBĐ’ler ve yan sanayicilerde büyük insan

gücü ve sermaye potansiyeli var. Bunların iyi isletilmesi sart. Büyük olmasa bile tatlı

bir rekabet ortamı yaratılacak. Yedek parça üreticileri kalitelerini daha da

arttıracaklar, çok daha değisik noktalarda parça ve hizmet sunacaklar. Bu ekonomiye

büyük canlılık getirecek. Bunu görmemek imkansız. Yüz binlerce kisiye ekmek kapısı

açılacak. Yan sanayiciler dev yatırımlar yapabilecekler. Hem kaliteleri hem de üretim

ve doğal olarak ihracatları artacak. Su an AB'nin önde gelen küçük ticari araç ve

otobüs üreticisiyiz. Bu kuralların uygulanmasından sonra yedek parça satıslarında

Tayvan' ı bile geçeriz. Bu da yüz binlere yeni is kapısı demek. Serbest ticaret kadar

ekonomiyi besleyen baska bir yöntem bilmiyorum.

 

-Blok Muafiyeti’nin tüketiciye sağlayacağı yararlar nelerdir?

AB'de serbest ticaret ve serbest rekabetin doğrudan tüketiciyi koruyacak unsurlar

olduğu bilindiği gerçeği ile yola çıkıldı. Bizde de aynı. Kim aynı kalitede mali ve

hizmeti daha ekonomik kosullar ile sağlarsa o daha fazla müsteri kazanacak. Müsteri

de daha az para harcayacağı ürün ve hizmetler yüzünden daha fazla tasarruf yapma

ve tasarruflarını yatırımlara yönlendirme yolunda plan yapabilecek. Ülkemizde 5 yasını

dolduran bir ticari araç, genelde, o anki değerinin %10 u kadar yılda yedek parçaya

ihtiyaç duyar. Kabaca bugün 15 bin YTL olan 5 yasındaki bir araç yılda 1.500 YTL' lik

parçaya ihtiyaç gösterir. Rekabetin artması, servislerin çoğalması ve hizmet kalitesinin

üst düzeylere erismesi bu 1.500 YTL' yi 1.000’lere indirirse tüketicinin cebinde 500

YTL kalır. Öte yandan tüketici garanti süresi bitince "pahalı" diye yetkili servislere

aracını götürmez, özel veya yetkisiz servislere gider. Buradaki uyduruk bakim ve

parçalar yüzünden bu yukarıdaki oran % 10 civarındadır. Halbuki yetkili servis sayısı

çoğalınca ve bu servislerde kalitesi güvenceli esdeğer parçalar kullanılınca bu oran

AB'de olduğu gibi % 5’lere inecek. O zaman zaten parça gideriniz 750 ye iner. Bir de

rekabet dolayısıyla indirimler devreye girince eskiden 1500 YTL yıllık parça tüketimi

rahatça 500’lere iner. Oldukça teorik ama, bunu yasayan Yunanistan ve Portekiz’deki

tüketiciler aynısını söylüyorlar. Cepte kalan 1000 liralar ile tüketici baska alım yapar

veya yatırıma yönelir. Piyasanın değisik kesimleri de canlanır. Otomotiv sektörü tüm

paranızı "hupp" diye yutamaz artık! Yani neresinden bakılırsa bakılsın tüketicinin

menfaati için olusturulmus bir kural. Her ne kadar ana otomotiv üreticileri bas bas

tam tersini iddia ediyorlarsa da bu kaçınılmaz bir gerçektir!

 

geri dön
markalar
footer ust golge